Karaköy'de kafe keşiflerim son sürat devam ediyor. Hala en leziz kahve Karabatak'ta (dün peşepeşe iki bardak cappucino içtim ohh), tek sorun fazla popüler olması. Onun dışında ise en sevdiğim yer Nano Cafe. Nano bana ortaokul yıllarımda gittiğim İtalya'yı hatırlatıyor (daha sonra da birçok kez İtalya'ya gittim ama o zamanki İtalya başkaydı, -yazar burada hava atıyor:)). Özellikle köşelere konumlanmış küçük kafeler ve işe gitmeden bir bardak espresso içmek için baristaya ulaşmaya çalışan İtalyanlar...
Ahhh İtalya ahhh, sen ne güzel bir memleketsin.
Miu Miu'nun ilkbahar/yaz 2013 çekimlerini görünce İtalya sevgim depreşti. Özellikle Milano'da sabahın erken saatlerinde şıkır şıkır giyinmiş hanımefendiler, topuklarını "tak tak tak" yere vura vura işe giderler, bir kafede oturup İtalyanlar'ın uyanışını, hayata karışmalarını izlemek bile çok keyiflidir... Bu sebeple Miu Miu'nun çekimi tam onları anlatıyor, kıyafetlerde pek gözüm yok ama ilk fotoğrafta olan çanta... Ah o çanta...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder