Hayatım boyunca rahat bir insan olamadım. Fazla sorumluluk sahibi, yaşananlara kayıtsız kalamayan, haksızın yanında olan, "gergin olmaya meyilli" bir kişilik oldum.
Otobüste yanımda oturan kadın "cak cak" sakız çiğniyorsa, bir başkası "yüksek sesle" durmadan telefonda konuşuyorsa bunlar bile beni germek için gayet yeterli sebepler.
Ve beni ifrit ettiren en büyük kabuslarımdan biri: ortak alanlarda kullanılan el kurulama kağıt otomatlarından zevk olsun diye gereğinden fazla kağıt havlu kopartılması. Kopartmak derken aslında doğru fiili kullan(a)madım -kopartmaya çalışırken aleti yerinden sökme girişimi- demeliydim.
Milletçe yaşadığımız "aç gözlülük sendromu"nun kanayan yaralarından biri olan bu bedavacılık bence kendini en çok bu alanda gösteriyor.
"Ellerimi tek bir kağıt havlu ile kurutabilirim ama olmaz işletmeyi zarara sokmalıyım, ağaçlar çok da fifi" diyenler lütfen şu videoyu izleyiniz:
İzlediniz ve pek etkilenmediniz değil mi? Evet pek olmamış. Video çok başarısız, fikir süper ama kullanış şekli bizımla değıl.