11 Haziran 2012 Pazartesi

Metaforik Cümleler Kuruyorum

    Sıcaklar bastırdı, sanırım iyice yaşlandım huysuz nineler gibi sürekli söyleniyorum. Yağmurlu günleri özlüyorum, sahilde ıslana ıslana kimsecikler yokken yürümeği, tek başıma olmayı...

Çevremde değişik şeyler oluyor, ben ise astronot kıyafeti içinde (burada sıcak olayına vurgu yapıyorum) uzay boşluğunda gibiyim.

    Yedi aydır bilfiil takıldığım cafe şu an açılış yapıyor; miniklere balon dağıtılıyor, kiraladıkları kemancı bey de sanatını icra ediyor. Sürekli futbol muhabbeti yaptığım barista çocuk da bir garip, yüzünde anlamsız bir gülümseme mevcut (kemanın etkisi mi acep), sayısalın çekilmesine de daha saatler var oysa... 

Kara kış zamanları, yağmurlar yağıyor seller akıyorken, Arap kızı Mikail ile işi pişirirken (twitter'da yapmıştım bu espiriyi, kendimi tekrarladım işte) bile hep sokaklardaydım. Geleceğe dair kendimle alakalı emin olduğum tek şey takıldığım muhitte muhtar adayı olur isem rakipsiz olacağım. En azından hayata dair tutunacak bir dalım var diye sevinmeli miyim acaba? Sevindim gitti.

Şu sıralar okuduğum kitapta keşke ben kurmuş olsaydım dediğim harika bir cümle var. 

Yazar burada yeni aldığı bileklikleri gösterebilme çabası güdüyor...
    Çok sevdim işte, bir gün bu kadar mutlu olur isem çaaaat diye yapıştıracağım bu lafı, tabii ki sayfa sonunda referans göstererek :)

Valla yazacaklarım bu kadar, bir yere bağlayayım dedim olmadı, blogumun çıkış amacı da moda olduğuna göre şu güzel fotoğraflarla kendimi başbaşa bırakayım.


                          
                          
                         
                          



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder