Paris Fashion Week’in sabırsızlıkla ve merakla beklenen
defilesi her zaman olduğu gibi Chanel’di. Beş çaylarında dedikodu yapan
teyzeler gibi “Bakalım bu sefer Karl neler yapacak da modaya yön verecek
diğerleri de onu taklit ederek nemalanacak?!” dediklerine eminim.
Karl Lagerfeld: "Portakalı soydum, baş ucuma koydum." |
Ben de teyzelerden eksik kalmadım, Chanel’in 2014 Sonbahar/Kış defile fotoğraflarını internetten takip ettikten sonra dün gece Karl’ı düşünüp kafa yordum. Bazen dalga geçtiği oluyor mu acaba, “Yok artık! Ben bunu öylesine, saçmalamak olsun diye tasarlamıştım bu bile yok mu satıyor?!” diyor mudur.
Bu sezon “Popoya anten takıp gezmek moda” dese, saniye hatta salise düşünmez yaparlar belki de yaparız. Dünkü defilede göz tırmalayan o kadar çok ayrıntı vardı ki ama bunu bana bir ay sonra hatırlatın, “Yoo bence o detay çok hoş derim” işte bir moda kurbanı daha…
“Gözün alışması” diye bir olgu var ne garip. Hayatta alışamam dediğim şeyleri düşünüyorum da şu an belki de alışkanlıklarım haline gelmişlerdir. İnsanın gözü alışınca her şey daha kolay o zaman değil mi? o.O
Ali Usta bana oradan az yağlı, yarım kilo, köftelik dana kıyma çek! |
Cara: "Baya indirim var yahu, bundan iki tane mi alsak Riri?!" |
Süpermarket konseptinin amacı neydi, Karl kadınlara ne demek istedi? Bakın kadınlar, o 5-6 bin vererek aldığınız çantaların aslında bir elmadan, armuttan farkı yok mu? Ya da “Rihanna, gel balım şu fani dünyada sen de rahatça bir market gez, alışveriş yap, bak senin için süpermarket açtım/kapattım mı?” J Benim için defilenin yıldızı Cara olduğu kadar canımız, kanımız Riri’miz de oldukça tatlıydı.
İşte spor ayakkabı formatlı çizmeler, şu an için korkunç gelse de alışacağız panpa, elimizde değil... |
nays :)
YanıtlaSil