22 Haziran 2011 Çarşamba

Tanzanya'ya Gittim, Tane Tane Tanzanit Aldım, Geldim

    Kızlar için kırmızı fevkaladenin fevkidir. Değişmez. Kırmızı çanta, kaban, ruj... Hepsinin diline pelesenk olmuş bir cümle vardır: ''Ay kırmızı benim rengim, beni yansıtıyor.'' Hıhı oldu güzelim.

Tuttuğum takım sebebi ile kırmızı ile aram hiç olmadı, benim için kırmızı pembedir. Yani öyleydi... Arkadaşım doğumgünümde hediye kırmızı pabuçlar aldı, önce bir garipsedim sonra takımım şampiyonluk kotasına girince, saçma ama bence çok manidar bir şekilde kırmızı pabuçlarım sayesinde olduğuna inandım. Daha sonra derbi zamanı geldi çattı, derbi günü kendime kırmızı Wayfarer aldım. Ve kazandık. Bu sebeple bu yaz çok barışığım kırmızı ile. Dostluğumuz ne kadar sürer zaman gösterecek, şimdilik gül gibi geçinip gidiyoruz. 

                                                

    Bu sebeple yakuta karşı da ilgim her geçen gün artmakta. Elmastan sonra en dayanıklı taş olan yakut, pembe tonlarından eflatuna, kahverengimsi kırmızıya kadar bir çok renkte mevcut. En değerlisi kahverengimsi kırmızı renkte olan ve Tayland/Burma'da çıkan yakutlar. Yakut taşı iç huzur ve mutluluk için birebir imiş. Güzel rüyalar görmek istiyor isek kolyemiz ya da yüzüğümüz ile uyuyalım, tabi bunu ancak rüyanda görürsün olarak da yorumlayabiliriz :)

                                                    

    Lacivert sevgimin yanında kırmızının esamesi bile okunmaz. Ne asil bir renktir Yarabbim. Tüm renk skalası bir yana lacivert bir yana. Tanzanit adında değerli bir taş var. Lacivertin en can alıcı tonunda kendisi, resmen büyülü! Tazmanya bölgesinde keşfedildiği için bu ismi almış. Tanzanit'e ışık belli bir açıdan vurduğunda pembe yansıma oluşturuyor imiş. Lacivert ve pembenin harika uyumu !
Kendisi pırlantadan bin kat daha nadir bulunan bir taş imiş. Birgün kendime mücevher alır isem tanzanit taşlı bir yüzük alacağım kesin... Ne de olsa ben de nadir bulunan bir Mayni'yim:)))
                           

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder