26 Şubat 2013 Salı

Oscar 2013 Kapanış Töreni

    Aslında amacım sabaha kadar oturmak ve Oscar Töreni sonrası hemen duygu ve düşüncelerimi paylaşmaktı. Tören öncesi Kırmızı Halı çok eğlenceliydi, twitter ve facebook üzerinden Kırmızı Halı'dan geçenleri eleştirdik, dalga geçtik. Kırmızı Halı hareketlenmeden önce o kadar sıkıcıydı ki "Yat Mayni boşver" dedim sonra ise "Hayır Mayni günlerdir bu geceyi bekliyorsun hemen bi kahve yap ve otur izle."dedim. Evet izledim ama sonra tuşlara basacak ne enerjim kaldı ne de uykusuzluktan halim...

Herkes yazdı, çizdi ben sona kaldım, bana da kapanış düşer...


    Argo'nun az çok "En iyi film" Oscar'ını alacağını biliyordum ama işte umut fakirin ekmeği o ucuz filme bu koca ödülün gitmesi oldukça sinir bozucu. Akademi böyle duygusallıklara bayılır artık ona alıştık ama çok ucuz bir filmdi, fazla ucuz... Dünyaya huzur ve refah getirdiğin için bir kez daha teşekkürler Amerika!


Bir diğer itirazım da Jennifer Lawrance'ın "En iyi kadın oyuncu" ödülünü almasına. Bence Oscarlık bir performans değildi gönlüm Quvenzhane Wallis'den aynaydı, evet daha 9 yaşında biliyorum ama kadın adaylar arasında bence en başarılı olandı.

Senin o köpekcikli çantanı yerimmmm :) Wallis çok şıktı, seçimi Armani Junior 
Gecenin en şıkı benim için Charlize Theron'du. Sadece kıyafeti değil saçı ve makyajıyla da harikaydı. Bu kadar kısa saç bir kadına nasıl bu kadar yakışır işte size ispati...      

                       

                        

İkinci favorim ise Jessica Chastain. Armani Prive tuvaletinin sevmediğim bakır tonlarında olmasına rağmen o kadar zarif ve naif geldi ki Kırmızı Halı'nın ilk saatlerinde tek şık olarak
beynimize kazındı. Dior Couture tercihini saçı, makyajıyla da kusursuz tamamlayınca gecenin ilgi odaklarından biri oldu :)



    Ve son olarak en şık top 3 listemin yıldızı Naomi Watts. Yine bir Armani Prive... Işıl ışıl elbiseleri normalde pek sevmem parıltılar çok göz yorar ama her şeyi o kadar uyumlu ki, gecede farklı tasarım arayan bizler için can kurtaran gibiydi. 



    Ve son olarak gecenin hayalkırıklığı: Anne Hathaway. Kendisine hayran biri olarak Kırmızı Halı'da en çok onu merak ettim, o gelsin diye bekledim. Beklemez olaydım, bu kadar kötü bir tercih yapılamazdı. Valentino giyeceği açıklanmış daha sonra bu Prada elbiseyle karşımıza çıktı. Kendi kalene gol attın Anne :( 
Dürüm döner gibi değil mi? Bana ilk onu çağrıştırdı ya da gece karnım açıkmıştı bilemiyorum :)



Sunucular şıklık yarışına kenardan ancak dublör olarak dahil olsalar da bence Robin Roberts gecenin en dikkat çekicilerinden biriydi.


İyi filmiyle kötü filmiyle, şıkıyla rüküşüyle, sevinciyle hüzünüyle bir Oscar'ın daha sonuna geldik. İnşallah 2014 törenini de izlemek nasip olur diyerek bu post'uma noktamı koyuyorum.

Ve "Sinema" seni çok seviyorum :)


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder