22 Aralık 2011 Perşembe

Nişantaşı Yeni Yıla Hazır

    Aralık. Kıymeti bilinmeden son günlerini yaşıyor sessiz sakin, yağmuru bile minik minik yağıyor, havası üşütmüyor. Bize bir şeyler anlatmıyor mu? Beni de sevin demiyor mu? 
Arkasından gelen ocak herkesin ilk göz ağrısı, ne yapsa da olamıyor onun gibi. Tüm dünya kutluyor ocağın gelişini, peki kimler Allah'a ısmarladık aralık diyor? Kim düşünüyor onu? Aralık hep bir bilinmezin ışığında ilerler durur hem heyecanlıdır hem de korkak. 


    Hüzünlüdür aralık, insanoğlu yine beş yüz yıl yaşarmışcasına ertelemiştir çoğu şeyi bu sebeptendir ki pişmanlık ayı da aralıktır. Bardağı dolu görmek isteyenler içinse umut ayıdır, gitsin istersin hemen sevmediğin günler, saatler... Yeni ufuklara yelken açmak, yeni hayaller kurmak istersin sevdiklerinin de içinde olduğu. Sevinç kaplar içini, güzel olacak her şey dersin, mahçup mahçup bit artık aralık dersin... Dudak büker sana aralık, sen görür müsün? Görmezsin çünkü bakmazsın arkana.


Böyle bir aydır aralık, resmen adı gibi arada kalmış, bitmesi bir dert, gitmesi başka bir dert. Hayat işte aynen aralık gibi. Sen şu an gülüyorsun, peki ya ben ?





 Aralığın gidişine en çok sevinen Nişantaşı'dır. Pek güzel süslenmiştir ocak için. Ocak kıymetini bilecek mi diye hiç düşünmeden. Belki de böylesi daha iyidir çok derini kurcalamadan. Günü hatta anı yaşamak.
Herkese mutlu yıllar, aralığı da sevin.






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder